Borclar hukuku pratik-1
BORÇLAR HUKUKU I-PRATİK ÇALIŞMALAR
SORU I: Ceren, yakın arkadaşı Ayşe’yi, kendisi için bir radyo sipariş vermesi hususunda yazılı olarak yetkilendirir. Ancak Ceren, mağazaya gitmek üzere yola koyulan Ayşe’yi cep telefonundan arayıp radyo almaktan vazgeçtiğini bildirir. Ceren’in bu kadar kısa sürede karar değiştirmesine sinirlenen Ayşe ona bir ders vermek ister ve mağazaya girerek, yetki belgesini ibraz edip Ceren adına radyo siparişinde bulunur. Firma radyoyu teslim edip satım bedelini tahsil etmek istediğinde Ceren radyoyu istemediğini bildirir. Ceren’in bu davranışını ve sonuçlarını hukuken değerlendiriniz.
SORU II: İşadamı (A), otomobil galerisi sahibi (B)’den bir teklif alır. Bu teklifte (B), “Mercedes 500” marka arabayı satmaya veya kiralamaya hazır olduğunu belirtip, satım veya kira bedelini bildirir. Teklif üzerinde biraz düşünmek isteyen (A), karar verdiğinde gecikmemek için sekreterinden değişik ihtimallere göre üç mektup hazırlamasını ister. Birinci mektupta satın almak istediğini, ikinci mektupta kiralamak istediği üçüncü mektupta da teklifin reddedildiği yazılıdır. (A), sonuçta arabayı kiralamaya karar verir, ancak aceleyle satıma ilişkin birinci mektubu imzalar ve mektup (B)’ye gönderilir.
a) Yanlışlığın aynı gün fark edilmesi halinde (A)’nın yapabileceği bir şey var mıdır?
b) Yanlışlığı fark edilmemesi ve (B)’nin arabayı teslim edip satım bedelini talep etmesi halinde, (A)’ya hangi hukuki yollara başvurmasını önerirsiniz? Neden?
SORU III: (A), Ankara’da bir kuyumcu dükkanı işletmektedir. (A)’nın yardımcısı vitrinde sergiledikleri mücevher takımlarından birinin etiketini yanlışlıkla 13800 Dolar yerine 1380 Dolar olarak düzenlemiştir. Bu fiyatı son derece elverişli bulan (B) dükkana girmiş ve hatadan hâlâ habersiz olan (A)’ nın yardımcısından 1380 dolar ödeyerek söz konusu takıyı almış ve ikâmetgahının bulunduğu İstanbul’a dönmüştür. Ertesi gün yanlışlığı fark eden (A), adresini tespit ettiği (B)’den mücevher takımının iadesini talep etmektedir. (A)’nın bu talebinin hukuki dayanağı nedir? (B) hangi haklara sahiptir? Gerekçeleriyle birlikte açıklayınız.
SORU IV : Sahip olduğu bir bankanın Mevduat ve Sigorta Fonuna devredilmesi üzerine diğer mal varlıklarına el konulmasından endişe eden (M) holdingi, iş merkezi olarak kullandıkları binayı, söz konusu tehlike geçinceye kadar (T)’ ye devretmek ister. Taraflar arasında tapuda bir satım sözleşmesi yapılır ve gayrımenkul (T) adına tescil edilir.
1) Tapuda yapılan satış sözleşmesi geçerli midir? Neden?
2) T) adına yapılan tescil işlemi geçerli midir? Neden?
SORU V: : Otomobil meraklısı (A) her yıl Monako’da düzenlenen Formula 1 Grand Prix yarışlarını izlemek üzere (D) otelinde rezervasyon yaptırır. (D) oteli yarış pistinin çok yakınında olup, odaların balkonundan yarışları rahatlıkla izlemek mümkündür. (D) oteli, yarışların yapılacağı hafta sonu için boş olan son odalarını (A) için rezerve eder. Otelin geceliği 1000 Fransız Frangı tutarındadır. Yarışların yapılacağı tarihten 2 gün önce sponsorların düzenlediği yemekte sürücülerin büyük bir bölümü zehirlenir ve organizasyon komitesi yarışları iptal etmek zorunda kalır. Durumu Monako’ya hareketinden kısa bir süre önce internetten öğrenen (A), seyahatten vazgeçer ve rezervasyonu iptal ettirir. (A)’nın rezervasyon iptali için ileri sürebileceği hukuki gerekçe sizce ne olabilir? Bunun için gerekli şartların somut olayda mevcut olup olmadığını belirtiniz. (30 p.).
SORU VI : A taşınmazı üzerinde C’nin sahip olduğu şuf’a hakkının kullanılmasına engel olmak için, bu taşınmazı satmak hususunda mutabık kaldığı B’ye tapu memurunun düzenlediği bir sözleşme ile bağışlamış, fakat B ile anlaşarak satım bedelini peşinen ve gizli olarak almıştır.
1) A ile B arasında yapılan bağışlama sözleşmesi geçerli midir? Neden?
2) B bu işlem sonucu taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkını kazanmış mıdır? Neden?
3) A ile B arasındaki satım sözleşmesi geçerli midir? Neden? Değişik ihtimallere göre cevaplandırınız. (20 p.).
SORU VII : (S), 01.03. 2001 tarihinde tanınmış ressam (X)’in resimlerinin sergilendiği (G)’ye ait resim galerisini ziyaret eder. (S), 10.03.2001 günü (G)’ye telefon ederek, teşhir edilen 8, 9 ve 10 numaralı tabloları satın almak istediğini bildirir. (G), (S)’in bu teklifini kabul eder. (S), 15.03.2001 tarihinde tabloları teslim almak için galeriye geldiğinde aşağıdaki hususları öğrenir:
(G)’ nin yanında çalışan (M), 8 numaralı tabloyu 08.03.2001 tarihinde (C)’ ye satmıştır. 9 numaralı tablo, aynı gün dikkatsiz bir ziyaretçinin çarpması sonucu duvardan düşüp, tamamen parçalanmıştır. 10 numaralı tablo ise, orjinal değil taklit olup, yanlışlıkla sergiye getirilmiştir. (G) bütün bu durumlardan habersizdir.
1) (S) ile (G) arasındaki satım sözleşmesi ne zaman kurulmuştur?
2) 8 numaralı tabloya ilişkin olarak taraflar arasındaki sözleşme geçerli midir? Neden?
3) 9 numaralı tablo yönünden taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi ve bunun sonuçlarını değerlendiriniz.
4) 10 numaralı tabloya ilişkin olarak (S), (G)’ye karşı hangi hukukî sebeple hangi hukukî imkânları kullanabilir. Bunun için gerekli şartlar nelerdir?
SORU VIII: Antika eşyaya meraklı olan (A) yakından tanıdığı antika satıcısı (B)’yi onun mağazasında gözüne kestirdiği 12 kişilik porselen yemek takımını satmaya ikna etmek üzere şık bir lokantada yemeğe davet eder. Taraflar yemek sırasında anlaşılar. Satım bedeli olarak bir buçuk milyar ödenecektir. Oysa (B)’nin yeni yardımcısı (C), kendisine o sabah verilen temizlik işi sırasında bu porselen takımın 8 tabağını kırmıştır. Yemekten sonra mağazaya döndüğünde durumu öğrenen (B), (A)’ya telefon ederek 8 tabağı eksik yemek takımını beş yüz milyon karşılığında teslime hazır tutulduğunu bildirir. (B)’nin (A)’dan yemek takımının parasını istemeye hakkı var mıdır? Gerekçeli olarak açıklayınız.
SORU IX: Kiraya verdiği tek katlı evine kombi taktırmak isteyen (E), (H) ile bir sözleşme yapar. Kombinin takılması esnasında (H)’nin işçilerinden birinin dikkatsiz bir davranışı nedeniyle meydana gelen doğal gaz patlaması sonucunda ev büyük ölçüde hasar görür. Ayrıca kiracı (M)’nin eşyaları da çıkan yangında tamamen tahrip olur.
1) Evin hasar görmesi nedeniyle (E)’ye karşı kimler hangi gerekçe ile sorumludur? Sorumluluğun şartlarını ve sorumluluktan kurtulma imkânının mevcut olup olmadığını belirtiniz.
2) (M) eşyalarının yanması nedeniyle uğradığı zararın tazmini için kimlere hangi gerekçe ile başvurabilir.
BORÇLAR HUKUKU I-ARA SINAVI (27.11.2008)
(Sınav Süresi: 75 Dakika)
SORU I: Ankara’da yaşayan ve kendisine bir otomobil almaya karar veren Arif, 15 Aralık 2007’de, ünlü antika otomobil satıcısı Burhan’ın İstanbul’daki işyerine gider ve 1973 model Bentley marka bir otomobili beğenir. Daha önce, Arif’in fanatik bir hayranı olduğu ünlü bir şarkıcı tarafından kullanılmış olan bu aracın fiyatı 300.000 YTL’dir. Arif aracı görüp beğendikten üç gün sonra, 18 Aralık günü, Burhan’ı telefonla arayarak, Bentley marka bu aracı 300.000 YTL’ye satın almaya karar verdiğini bildirir. Arif ayrıca otomobile en yeni teknolojiye sahip bir radar tespit cihazının takılmasını da ister. Burhan ise, otomobilin fiyatına ilaveten 5.000 YTL karşılığında otomobile Arif’in istediği nitelikte bir radar tespit cihazı takılacağını ve 16 Aralık gününden beri kaporta cila işleri için bir tamirhanede bulunan otomobili, 24 Aralık günü radar tespit cihazı da takılmış olarak teslim edebileceğini söyler. Arif, Burhan’ın bu şartlarını kabul eder.
1- Taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu an ile hüküm ve sonuç doğurduğu anı gerekçesiyle birlikte belirtiniz? (10 p.).
2- Yukarıda verilen bilgilere göre, araçlarda radar tespit cihazı bulundurulmasının kanunla yasaklanmış olduğunu da göz önünde bulundurarak, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olup olmadığını gerekçeli olarak açıklayınız. (20 p.).
3- Otomobil, kaporta cila işleri için götürüldüğü tamirhanede 17 Aralık günü çıkan bir yangın sonucunda tamamen yanmış olsa idi, sözleşmenin geçerliliği hakkındaki görüşünüz değişir miydi? Gerekçeli olarak açıklayınız. (20 p).
SORU II: Kendisi için çok önemli bir iş görüşmesinde giymek üzere bir takım elbise almak isteyen Kemal, uzun bir arayıştan sonra girdiği bir mağazada, tam istediği gibi bir takım elbise görür. Ünlü bir tasarımcının imzasını taşıyan elbisenin fiyatı 1.400 YTL’den önce 900 YTL’ye ardından da 250 YTL’ye inmiştir. Kemal, mağaza sahibi Füsun’un başka bir müşteri ile meşgul olduğu bir sırada, elbiseyi denemek üzere giyer ve elbise üzerine tam olarak uyar. Bunun üzerine elbiseyi satın almaya karar veren Kemal, 250 YTL’yi tezgâhın üzerine bırakırken Füsun’a “bunu alıyorum” der. Füsun bir yandan gülümseyerek, Kemal’in kendisine uygun bir takım elbise bulmasından duyduğu memnuniyeti ifade ederken, diğer yandan da ürün barkodunu cihaza okutur. Tam bu sırada yüzündeki gülümseme bir anda kaybolur. Çünkü takım elbisenin fiyatı 250 YTL’ye değil, 750 YTL’ye inmiştir. Bunun üzerine Füsun Kemal’e durumun bir yazım hatasından kaynaklandığını ve bu takım elbiseyi ona 250 YTL’ye satamayacağını söyler. Bu durum karşısında çok sinirlenen Kemal, Füsun’a bağırarak, ağza alınmayacak sözler söyler.
1- Taraflar arasında bir sözleşme kurulup kurulmadığını; kurulmuş ise hangi fiyat üzerinden kurulduğunu gerekçeli olarak açıklayınız. (10 p.).
2- Füsun hangi hukuki gerekçeye dayanarak elbiseyi satmaktan kaçınabilir? İlgili hukuki kurumun şartlarını da belirterek gerekçeli olarak açıklayınız. (15 p.).
3- Kemal öfkesi yatıştıktan sonra 750 YTL ödeyerek takım elbiseyi satın almak istese, söylediği ağır sözlerden ötürü gururu incinen Füsun, takım elbiseyi Kemal’e satmaktan kaçınabilir mi? (15 p.).
BORÇLAR HUKUKU I-FİNAL SINAVI (11.01.2008)
(Sınav Süresi: 100 Dakika)
Soru I: İstanbul’da Osmanlı ressamlarının tablolarının sergilendiği (A)’ya ait bir resim galerisini gezen (B), altında 2500 YTL. fiyat etiketi bulunan, imzası da ressam (X)’e benzeyen ”Köy Manzarası” isimli tabloyu beğenmiş ve oturduğu Almanya’ya döndükten sonra (A)’ya yazdığı bir mektupla bu tabloyu 2000 YTL’ye satın alabileceğini bildirmiştir. (A), bu mektubu alır almaz (B)’yi telefonla arayarak tabloyu 2000 YTL’ye satabileceğini söylemiş, (B) de bu duruma memnun olduğunu, tabloyu bir adamı vasıtasıyla aldıracağını bildirmiştir.
(B) tabloyu teslim aldıktan bir süre sonra onu bir resim eksperine göstermiş; eksper tablonun ressam (X)’e ait olmadığını, zaten ressam (X)in hiçbir zaman “Köy Manzarası” isimli bir tablo yapmamış olduğunu söyleyince, derhal (A)’ya bir telgraf çekerek sözleşmeyi iptal ettiğini ve ödediği bedelin iadesini istemiştir. (A) ise tablonun ressam (X)’e ait olduğu yolunda hiçbir beyan veya taahhüdünün bulunmadığını, (B)’nin tabloyu alırken gerekli incelemeyi yapmamış olmasının sonuçlarından kendisinin sorumlu tutulamayacağını öne sürmüştür.
a- (A) ile (B) arasındaki sözleşmenin hangi anda kurulacağını ve ne zaman hüküm ifade edeceğini gerekçesiyle açıklayınız.(5 p.).
b-Sizce sözleşmenin iptali hangi gerekçeye dayanabilir? Bunun için gerekli olan şartları açıklayınız. (15 p.).
d- (A), (B)’nin tabloyu satın alırken gerekli incelemeyi yapmadığını ileri sürerek sözleşmenin iptaline engel olabilir mi? (A)’nın bu iddiasını değerlendirerek sonuçlarını açıklayınız. (10 p.).
c- Sözleşme iptal edildikten sonra (B) ödediği parayı nasıl geri alabilir? İade talebinin hukuki dayanağına ilişkin görüşleri açıklayınız. (10 p.)
Soru II: (A)’nın imalathanesinde satış temsilcisi ve şoför olarak çalışan ayırt etme gücüne sahip kısıtlı(B), bedeli peşin ödenmiş olan malları müşteriye teslim etmek üzere kendi kullandığı kamyonla yola çıkmış, ancak aldığı bir ilacın etkisiyle şuurunu geçici olarak kaybederek, yola aniden atlayan (C)ye çarpmış ve yaralanmasına sebep olmuştur. Kaza sonrası olay yerinde meydana gelen tartışma esnasında, (B) kendisini dikkatsizlikle suçlayan (D) ile kavga etmiş ve onun burnunu kırmıştır. (C) çarpma sonucu hafif yaralandığı halde, önceden mevcut bir hastalığının etkisi ve eklenmesi sonucu hastanede uzun zaman tedavi görmüş ve çalışma gücünü kısmen kaybetmiştir. Kısa sürede durumu öğrenen (A), (B)yi temsilcilikten azletmiştir.
a- (A), (C) ve (D)’nin yaralanmasından sorumlu tutulabilir mi, niçin? İlgili hukuki müessesenin şartlarını açıklayarak, olayda bunların mevcut olup olmadığını gerekçesiyle tartışınız. (15 p.).
b- (B), (C) ve (D)’nin yaralanmasından sorumlu tutulabilir mi, niçin? Önceki şıkta olduğu gibi gerekçesiyle tartışınız. (10 p.).
c- (C)’nin tazmini gereken maddi zararlarının kapsamına neler girer? Olayda tazminatın kapsamını etkileyen unsurlar var mıdır? Gerekçesiyle açıklayınız. (10 p.)
d- Ayırt etme gücüne sahip olan kısıtlı (B)’nin, (A)’ya temsilci olması mümkün müdür? Gerekçesiyle açıklayınız. (5 p.).
e- (B), kusursuzluğunu öne sürerek temsilden azledilmeye itiraz edebilir mi? Gerekçesiyle açıklayınız. (5 p.).
(NOT: Sorumluluğun şartlarını ve sonuçlarını sadece Borçlar Kanunu açısından tartışınız)
BORÇLAR HUKUKU I-FİNAL SINAVI (15.01.2009)
(Sınav Süresi: 120 Dakika)
SORU I: Zengin bir işadamı olan Burhan, tatil için gittiği Uludağ’da yürüyüş yapmakta iken, farkında olmadan oteller bölgesinden uzaklaşır ve ağaçlarla kaplı bir vadide kaybolur. Bunun üzerine hemen cep telefonundan Bursa’da helikopter işletmesi sahibi olan Cengiz’e ulaşır ve O’ndan bölgeye bir helikopter göndererek kendisini kurtarmasını ister. Cengiz’in talimatı üzerine derhal yola çıkan helikopter pilotu Süleyman ve kurtarma görevlisi Müjde, bölgeyi çok iyi bilmelerinin avantajıyla kısa sürede Burhan’ın bulunduğu yere ulaşırlar. Helikopterden aşağı uzatılan ip merdivenle Burhan’ın yanına inen kurtarma görevlisi Müjde, Burhan’ı yanına almadan önce, Burhan’dan, beraberinde getirdiği, “kurtarma sözleşmesi” başlıklı belgeyi imzalamasını talep eder. Sözleşmede yazılı kurtarma bedelinin 50.000 TL olduğunu gören Burhan, sözleşmeyi imzalamak istemez. Bunun üzerine Müjde, “o halde buradan kurtulabilme yolunda size başarılar dileriz, biz geri dönüyoruz” der . İyice çöken karanlık, şiddetini arttırmakta olan kar yağışı ve soğuğa ek olarak, giderek daha yakından gelen kurt ulumalarını da duyan Burhan, korku içinde derhal sözleşmeyi imzalar ve kurtulur.
Sabah olduğunda Burhan, Cengiz’i telefonla arayarak, kendisine imzalatılan sözleşmeyle bağlı olmadığını ve 20.000 TL’den bir kuruş fazla ödemeyeceğini bildirir. Gerçekten de bir kişiyi helikopterle kurtarmanın maliyeti yaklaşık 20.000 TL’dir.
1) Burhan sözleşmeyi hangi hukuki gerekçeye dayanarak iptal edebilir? Burhan’ın varlıklı bir kişi olması ve 50.000 TL’nı da rahatlıkla ödeyebilecek durumda olması vereceğiniz cevabı değiştirir mi? (15 p.).
2) Burhan iptal hakkını hangi süre içerisinde kullanabilir? Sürenin başlangıç anını belirterek, hukuki niteliğini açıklayınız.(5 p.).
3) Burhan, sözleşmeyi sona erdirmeden, kurtarma bedeli olarak 20.000 TL ödeyerek borcundan kurtulma imkânına sahip midir? (10 p.).
SORU II: Ankara’da yaşayan bir grup arkadaş, yılbaşı tatilini geçirmek üzere Ilgaz Dağları’nda ahşap bir kulübe kiralar ve 31 Aralık günü kulübeye yerleşirler. Fakat tam yeni yıla girmeye hazırlandıkları saatlerde, dikkatsizce yakılan bir ateşin yol açtığı ve kulübenin tamamen yanıp kül olmasıyla sonuçlanan bir yangın çıkar. Canlarını zor kurtaran arkadaşlar, hayal kırıklığı içinde Ankara’ya döner ve umutsuz bir halde, kulübe sahibinin tazminat talebi ile karşılarına dikilmesini beklemeye başlarlar. Aradan iki gün geçtikten sonra, yanan kulübenin bulunduğu bölgeye, 1 Ocak günü öğleden sonra, büyük bir çığ düştüğünü öğrenirler. Çığ düşmesi sonucunda, yanan kulübenin yanında bulunan tüm komşu kulübeler yangın enkazı ile birlikte çığ altında kalmış ve tamamen yıkılmıştır. Kulübeyi kiralayan şahısların bu hususu ileri sürerek tazminat borcundan kurtulup kurtulamayacaklarını gerekçeli olarak açıklayınız. (10 p.).
SORU III: Kimyasal madde üreten Simo şirketinin Çanaklıçeşme İlköğretim Okulu binasının yanında yer alan deposunda, şirketin üretimde kullandığı çeşitli maddelerle birlikte, fıçılar içine konmuş, yanıcı maddeler de bulunmaktadır. Zaman zaman, okul saatlerinden sonra, okulda eğitim gören çocuklar, deponun içinde bulunduğu arsayı çevreleyen çitlerden atlayarak, arsada futbol oynamaktadırlar. Sık sık, çocukları arsadan çıkarmakla uğraşmak zorunda kalan, Simo şirketinin çalışanı Ahmet, uzun zamandan beri, şirket yöneticisi Hasan’a, “ deponun bulunduğu arsaya girişi tamamen engelleyecek yeni bir çit yapılması gerektiğini, böylece kendisinin de sürekli çocukların peşinden koşmak zorunda kalmayacağını” söylemekte; buna karşılık Hasan’dan sürekli “şirketin buna ayıracak parasının olmadığı” cevabını almaktadır. Günlerden bir gün, Selin ve Özgür çiftinin sekiz yaşındaki oğulları Burak, babasının sigara paketinden gizlice aldığı bir sigarayı içmek için deponun bulunduğu arsaya girer ve sigarayı içmeye başlar. Ancak hemen sonra karşıdan öğretmeninin geldiğini gören Burak, öğretmeninin kendisini göreceğinden korkarak, sigarayı yere atar. Yanan sigaranın düştüğü yerdeki kuru otların tutuşmasıyla ortaya çıkan küçük ateş, önce depoya sıçrayarak içinde yanıcı maddeler bulunan fıçıların patlamasına, ardından da büyük bir yangına yol açar. Arsanın diğer yanında bulunan ve Koza şirketine ait olan kereste deposu tamamen yanıp kül olur. Çok sayıda itfaiye görevlisinin gayreti sayesinde, yangının yayılması engellenir. Ancak alınan önlemler nedeniyle, yangın yerinin etrafında trafik saatlerce durur ve bu yüzden orada bulunan Güneş Restaurant’ın girişi saatlerce kapalı kalır.
1) Koza şirketi, uğradığı zararın tazmini için kime, hangi gerekçe ile başvurabilir? Gerekçeli olarak açıklayınız. (30 p.).
2) Güneş Restaurant’ın sahibi, itfaiyenin aldığı önlemler nedeniyle müşteri kabul edememesi yüzünden uğradığı zararların tazminini bu duruma yol açan kişilerden talep edebilir mi? Sorunu sadece “hukuka aykırılık unsuru” açısından tartışınız. (10 p.).
BORÇLAR HUKUKU I-ARA SINAVI (07.11.2009)
(Sınav Süresi: 90 Dakika)
SORU I: Eski plaklara meraklı olan Alper, “batangemininmallari.com” adlı alışveriş sitesinde, Nil Burak’ın “Yalnızım Ben” adlı plağının satıldığını görür. Fakat internet sitesinde yalnızca plağın adı görülmekte, fiyat bilgisi verilmemektedir. Bunun üzerine Alper, internet sitesinde belirtilen adrese bir e-posta göndererek, plağın fiyatını sorar. Batan Geminin Malları Ltd. Şti yetkilisi Galip, cevaben gönderdiği e-postada, plağın fiyatının 54 lira olduğunu ve derhal kargoya verilebileceğini belirtir. Galip’in e-postasını alan Alper, fiyatı çok yüksek bulduğundan plağı satın almamaya karar verir ve bu nedenle de Galip’e herhangi bir cevap göndermez. Bu sırada Galip, plağı, 54 liralık fatura ile birlikte, kargo ile Alper’e gönderir.
1) Olayda “icap” niteliği taşıyan bir beyan mevcut mudur? Gerekçeli olarak açıklayınız. (10 p.).
CEVAP: İnternet sayfasında malın sergilenmesi, fiyat da belirtilmediği için icap niteliği taşımaz. Borçlar Kanunu anlamında icap, Galip’in Alper’e gönderdiği e-postadır. Zira hem sözleşmenin esaslı unsurlarını ihtiva etmektedir; hem de bağlanma niyeti mevcuttur.
2) Olayda “kabul” niteliği taşıyan bir beyanın mevcut olup olmadığını ve taraflar arasında sözleşmenin kurulup kurulmadığını gerekçeli olarak açıklayınız. (15 p.).
CEVAP:Galip’in e-postasına Alper herhangi bir cevap vermemiştir. Susma kural olarak kabul sayılmaz. Sadece BK.m.6’da belirtilen istisnai durumlarda susma kabul niteliği taşır. Buna göre işin özel niteliği veya hal ve şartlar açık bir kabul beyanının beklenmesini gerektirmiyorsa, karşı tarafça uygun bir süre içinde reddedilmeyen icap kabul sayılır. Somut olayda bu istisnai durumlardan hiçbiri söz konusu değildir. Bu nedenle taraflar arasında sözleşme kurulmamıştır.
3) Alper’in, kendisine gönderilen plağın bedelini ödemekle veya plağı geri göndermekle yükümlü olup olmadığını gerekçeli olarak açıklayınız. (10 p.).
CEVAP: Taraflar arasında bir sözleşme kurulmadığı için, somut olayda sipariş edilmemiş bir mal söz konusudur. Sipariş edilmeden gönderilen mallara ilişkin olarak Borçlar Kanununda bir düzenleme mevcut değildir. İsviçre Borçlar Kanununun m.6.a ve yeni Türk Borçlar Kanunu Tasarısının m.7 hükümlerinde bu konuya ilişkin bir düzenleme bulunmaktadır. Bu düzenlemelere göre, kendisine sipariş edilmeyen bir mal gönderilmiş kimse, onu geri göndermek veya muhafaza etmek yükümlülüğü altında değildir. (Not: Madde numaralarının belirtilmesi şart değildir).
SORU II: Ankara Belediyesi’nin bir inşaat işi için düzenlediği ihaleye katılan müteahhit Cevat, ihale komisyonu başkanı Mümtaz’a, kendisi için büyük önem taşıyan bu ihaleyi kazanması konusunda yardımlarını beklediğini söyler. Mümtaz, Cevat’a, uzun zamandan beri çok beğendiği 25 bin lira değerinde bir kol saatini alarak kendisine vermesi durumunda memnuniyetle yardımcı olabileceğini belirtir. Cevat bu teklifi kabul eder. Mümtaz, ihale komisyonunun diğer üyelerini de ikna ederek, aslında gerekli şartları sağlamayan bir teklif vermiş olan Cevat’ın ihaleyi kazanmasını sağlar ve Belediye ile Cevat arasında söz konusu inşaat işine ilişkin sözleşme yapılır. Sözleşmenin imzalanmasından sonra da Cevat, mutabık kaldıkları üzere, söz konusu saati satın alarak Mümtaz’a teslim eder.
1) Cevat ile Mümtaz arasında yapılan anlaşma geçerli midir? Neden? (15 p.).
CEVAP: Cevap ile Mümtaz arasında yapılan anlaşma bir rüşvet anlaşmasıdır. Rüşvet anlaşmaları, içeriği ahlaka aykırı sözleşmelerin örneklerinden biridir. Taraflar arasında yapılan bu anlaşma ahlaka aykırılık nedeniyle batıldır.
2) Mümtaz söz konusu saat üzerinde mülkiyet hakkı kazanmış mıdır? Neden? (10 p.).
CEVAP: Cevat’ın Mümtaz’a saati teslim etmesi bir tasarruf işlemi niteliği taşır. Taşınır mülkiyetinin devrinin sebebe bağlı veya soyut bir işlem mi olduğu hususunda Medeni Kanunda bir hüküm yer almamaktadır. Buna göre, soyutluk ilkesi kabul edilecek olursa, borçlandırıcı işlemin ahlaka aykırılık nedeniyle batıl olması tasarruf işleminin geçerliliğini etkilemeyecek ve Mümtaz malik olacaktır. Ancak Cevat sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre saatin iadesini talep edebilecektir. (Not: bu tür durumlarda iadenin talep edilemeyeceğini öngören BK.m.66 hükmü, Borçlar Hukuku-II.dönem kapsamına girdiğinden ve bu nedenle derste bahsedilmediğinden değerlendirme yapılırken dikkate alınmayacaktır. ).
Buna karşılık doktrinde hakim hukuki sebebe bağlılık ilkesi kabul edildiğinde, borçlandırıcı işlemin (rüşvet anlaşmasının) batıl olması, saat üzerindeki mülkiyetin devrine ilişkin tasarruf işleminin de kendiliğinden geçersiz hale gelmesine yol açacaktır. Bu takdirde Mümtaz malik olmadığı için, Cevat istihkak davası ile saatin iadesini talep edebilecektir.
3) Cevat ile Belediye arasında yapılan sözleşmenin geçerli olup olmadığını gerekçeli olarak açıklayınız. (15 p.).
CEVAP: Alman Hukukunda hakim olan anlayışa göre rüşvet anlaşmasının ahlaka aykırılık nedeniyle batıl sayılması hedef sözleşmenin de butlanına yol açacaktır. Ancak Türk-İsviçre hukuklarında hakim olan anlayışa göre hedef sözleşmenin, yani somut olayda Belediye ile Cevat arasında yapılan sözleşmenin içeriği ahlaka aykırı değildir ve bu nedenle batıl sayılamaz. Ancak Belediyenin irade sakatlıkları nedeniyle sözleşmeyi iptali söz konusu olabilir. Somut olayda Belediyenin esaslı saik hatası(temel hatası) nedeniyle sözleşmeyi iptal edip edemeyeceği tartışılmalıdır. Burada saik hatasının esaslı sayılması için varlığı gerekli sübjektif ve objektif şartlar açıklanmalı ve olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesi gerekmektedir. (Not: Belediyenin ayrıca hile nedeniyle sözleşmeyi iptali söz konusu olabilir. Ancak hile nedeniyle sözleşmenin iptali vize sonrası incelenecek bir konu olduğundan değerlendirme yapılırken dikkate alınmayacaktır).
SORU III: “Bedelde muvazaa” kavramını tanımlayarak hukuki sonuçlarını açıklayınız. (25 p.).
BORÇLAR HUKUKU I-FİNAL SINAVI (30.12.2009)
(Sınav Süresi: 120 Dakika)
SORU I: İstanbul Boğazı kıyısındaki yalılarının salonunu yeniden dekore etmek isteyen Burcu ve Ahmet Gülpınar çifti, salonun duvarlarını duvar kâğıdı ile kaplatmaya karar verirler. Kaplanacak duvar kâğıdının tarzını belirleme işini üstlenen Burcu, ““Aura İç Mimarlık A.Ş.”nin internet sitesinde gördüğü, “Panoramik” adlı, el boyaması desende karar kılar. Bu kararını Ahmet’e de bildirdikten sonra, 24 Eylül 2009 tarihinde “Aura İç Mimarlık A.Ş.” ile temasa geçer, salonun ölçülerini verir ve söz konusu salonun Panoramik desenli duvar kâğıdı ile kaplanmasının fiyatını sorar. “Aura İç Mimarlık A.Ş.”nin, işe yeni başlayan ve ürünler konusunda pek fazla tecrübesi olmayan satış yetkilisi Orhan, Burcu’nun verdiği ölçülere göre malzeme ve işçilik ücretlerini hesaplayarak, işin fiyatının toplam 10 bin lira olduğunu Burcu’ya bildirir. Gülpınar çifti, çok da fazla düşünmeksizin, kendilerine piyasa koşullarına uygun görünen bu fiyat teklifini kabul etmeye karar verir. Bunun üzerine Burcu, 1 Ekim 2009 tarihinde Orhan’ı telefonla arayarak, teklifi kabul ettiklerini, , duvar kâğıtlarının mümkün olan en kısa zamanda teslim edilmesini beklediklerini söyler. Burcu aynı gün duvar kâğıtlarının karşılığı olan 10 bin lirayı Orhan’ın kendisine verdiği hesap numarasına banka havalesiyle gönderir.
8 Ekim 2009 günü, duvar kâğıtlarının Gülpınar çiftine tesliminden kısa bir süre önce, Orhan, Burcu’ya bildirdiği fiyat teklifinde büyük bir hesaplama hatası yaptığını fark eder. Zira hesaplama, yanlışlıkla, Panoramik adlı desen yerine, birim fiyatı daha ucuz olan “Mevsimler” adlı desene göre yapılmıştır ve Panoramik desenli duvar kâğıdının kaplanmasının fiyatı, gerçekte 30 bin liradır.
4) Somut olayda taraflar arasında bir sözleşme kurulup kurulmadığını; kurulmuş ise sözleşmenin taraflarının kimler olduğunu ve sözleşmenin kurulduğu an ile hüküm ve sonuç doğurdu anı gerekçeli olarak açıklayınız (10 p.).
5) Duvar kâğıtlarını 10 bin lira karşılığı teslim etmek istemeyen “Aura İç Mimarlık A.Ş.”nin hangi hukuki yola başvurmasını önerirsiniz? İlgili müessesenin şartlarını da belirterek gerekçeli olarak açıklayınız.(20 p.).
6) Burcu ödediği 10 bin Lira’yı hangi hukuki temele dayanarak geri alabilir? İade talebinin hukuki dayanağına ilişkin görüşleri de belirterek gerekçeli olarak açıklayınız? (10 p.).
SORU II:. Ekrem yılbaşı tatilini geçirmek üzere Ilgaz’daki bir otelde 5 günlük rezervasyon yaptırır. Ekrem 28.12.2008 tarihinde akşam vakti oteline varır. Kendisine ait kayak takımı olmasına rağmen, fazla yük olacağı ve nasılsa orada kiralayabileceği düşüncesi ile beraberinde götürmemiştir. Rezervasyon işlemleri tamamlandığında, Ekrem, Otel görevlisine kayak takımı kiralamak ve 5 gün boyunca kayak pistinde kaymak için bilet almak istediğini söyler. Otel görevlisi bileti kendilerinden satın alabileceğini, ancak kayak takımını otelin yanında bir dükkânı bulunan kayak malzemeleri satımı ve kiralama işleri uğraşan Selim’den kiralayabileceğini bildirir. Ekrem 300 TL ödeyerek biletini alır ve odasına çıkar.
Ertesi gün Ekrem, kahvaltıdan sonra saat 10.00’da Selim’in dükkânına uğrar. Kendisine uygun kayak takımını kiraladıktan sonra dükkânı terk eder. Ancak bu esnada dükkânın merdivenlerinde oluşan buzlanma nedeniyle, kayar ve dengesini kaybederek sert bir biçimde yere düşer. Acı içinde kıvranan Ekrem, çağrılan bir ambulansla derhal Kastamonu’daki bir hastaneye kaldırılır. Yapılan tetkikler sonucunda Ekrem’in kaburgalarında iki kırık tespit edilir. Ekrem tedavi amacıyla bir hafta boyunca hastanede kalır. Tedavi masrafı olarak 1500 lira, ambulans ücreti olarak 250 TL öder. Ayrıca 300 lira ödeyerek satın aldığı bileti de yaralanma sebebiyle kullanamamıştır.
Ekrem, hastane çıkışında ilk iş olarak Selim’e uğrar ve uğradığı zararların tazminini talep eder. Selim, her sabah saat 8.30’da dükkânını açtığında yanında çalışan Cemil’e merdivenlerdeki kar ve buzları temizleme talimatı verdiğini; olay gününde de gerekli temizlik işleminin yapıldığını, ancak kışın soğuk geçmesi nedeniyle sabah 8.30’da temizlenen merdivenin bir saat içinde yeniden buzlandığını ifade eder. Selim ayrıca, sadece kendi dükkânının önünde değil, Ilgaz’da otellerin yer aldığı tüm bölgenin buzla kaplı olduğunu ve Ekrem’in başka bir yerde de kaygan zeminde düşerek yararlanabileceğini; zira olay günü başka yerlerde de benzer şekilde çok sayıda kazanın meydana geldiğini; bu nedenle kendisinin söz konusu talihsiz olaydan sorumlu tutulamayacağını belirtir
3) Ekrem uğradığı zararlardan dolayı kimlere, hangi hukuki gerekçeyle başvurabilir? Sorumluluğun şartlarını açıklayarak, sorumluların kurtuluş kanıtı getirme imkânının mevcut olup olmadığını gerekçeli olarak açıklayınız. (20 p.).
4) Selim’in sadece kendi dükkânının önünün değil, olayın gerçekleştiği sırada tüm bölgenin buzla kaplı olduğunu ve talihsiz kazanın her şekilde gerçekleşeceği yönündeki iddiasını ispat etmesi durumunda sorumluluktan kurtulup kurtulamayacağını gerekçeli olarak açıklayınız. (10 p.).
5) Ekrem somut olayda hangi tür zararlarının tazminini talep edebilir? Gerekçeli olarak açıklayınız. (10 p.).
SORU III: “Denkleştirme” ne demektir? Üçüncü şahıslar tarafından yapılan yardım ve ödemelerin hangi esaslara göre denkleştirmeye tabi tutulacağını gerekçeli olarak açıklayınız. (20 p.).
BORÇLAR HUKUKU I-FİNAL SINAVI (03.01.2011)
(Sınav Süresi: 100 Dakika)
SORU I: Yılbaşı tatilini geçirmek üzere Palandöken’e giden Serdar, 25 Aralık 2009 tarihinde, kayak merkezinin en üst noktası olan “Ejder Pisti”ne çıkmak için, Dadaşlar Anonim Şirketi tarafından işletilen telesiyeje biner. Telesiyejin tepeye yaklaşmasına kısa bir mesafe kala, Serdar, sırtını yasladığı koltuk demirinin kopması sonucu dengesini kaybederek düşer ve bayır aşağı yuvarlanmaya başlar. İlk yardım ekipleri kısa süre içerisinde olay yerine ulaşır. Yapılan ilk incelemede, Serdar’ın boynunun kırıldığı anlaşılır; hayati tehlikesinin bulunması nedeniyle ambulans helikopter ile Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine nakledilir. Bu arada kazanın meydana geldiği telesiyej, belediye ekipleri tarafından mühürlenir. Gelişen olaylar, söz konusu telesiyejden yararlanan “Doruk Otel” müşterileri arasında huzursuzluğa yol açar. Otel müşterilerinden bir kısmı meydana gelen kazanın yol açtığı tedirginlik, bir kısmı ise telesiyejin mühürlenmesi yüzünden kayak yapamayacak olmaları nedeniyle rezervasyonlarını iptal ederek otelden ayrılır. Doruk Otel’in bu yüzden uğradığı kayıplar yaklaşık 30.000 TL tutarındadır.
Serdar Tıp Fakültesi Hastanesinde iki hafta boyunca yoğun bakımda kalmış; ancak durumunda bir iyileşme olmamıştır. Daha sonra Serdarın durumu aniden kötüleşmiş ve solunum yetersizliğine bağlı olarak hayatını kaybetmiştir. Yapılan incelemede Serdar’ın hastanede görülen domuz gribi virüsünü kaptığı ve bu nedenle öldüğü anlaşılmıştır.
1) Dadaşlar Şirketi, Serdar’ın yaralanmasından sorumlu tutulabilir mi? İlgili hukuki müessesenin şartlarını açıklayarak, olayda bunların mevcut olup olmadığını gerekçesiyle tartışınız. (15 p.).
Olayda Bina ve Diğer inşa eseri maliklerinin sorumluluğu söz konusudur. Bu sorumluluğun şartları şunlardır:
a) Bir bina veya diğer inşa eseri söz konusu olmalıdır: BK.m.58 anlamında inşa eserinden söz edebilmek için iki unsurun bulunması gerekir: İlk olarak, eserin sabit, yani doğrudan doğruya veya dolaylı olarak arza (toprağa) bağlı olması gerekir. İkinci olarak ise, yapay, yani insan eliyle meydana getirilmiş bir eserin mevcut olması gerekir. Olayda bu iki şart da gerçekleşmiştir. (5 p.)
b) İnşa eserinin yapımında bozukluk veya bakımında noksanlık bulunması, yani eserin ayıplı olması gerekir: Eser öngörülen kullanım amacı bakımından insanlar veya şeyler bakımından tehlike yaratıyorsa bu anlamda ayıplıdır. Olayda Serdar söz konusu eserden (telesiyejden) öngörülen kullanım amacı çerçevesinde yararlanırken bir zarara uğramıştır. Dolayısıyla olayda bu şart da gerçekleşmiştir. (7 p.)
c) Eserin yapımındaki bozukluk veya bakımındaki noksanlık ile meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Olayda eserin ayıplı olması ile Serdar’ın yaralanması arasında uygun illiyet bağı bulunmaktadır. (3 p).
Sorumluluğun şartları gerçekleştiği için Dadaşlar Şirketi, Serdar’ın yaralanmasından sorumlu olacaktır.
2) Dadaşlar Şirketi, Serdar’ın ölümünden sorumlu tutulabilir mi? Gerekçeli olarak açıklayınız. (10 p.).
Dadaşlar Şirketi, Serdar’ın ölümünden sorumlu tutulamaz. Zira olayda illiyet bağı kesilmiştir. Belirli bir sonucu doğurmaya elverişli bir haksız fiil, sonuçlarını tam olarak meydana getirmeden ortaya çıkan başka bir sebebin aynı zararlı sonucu doğurması durumunda illiyet bağının kesilmesinden söz edilir. Dolayısıyla Dadaşlar Şirketi, sadece ölümün meydana geldiği ana kadar ortaya çıkmış zararlardan sorumlu tutulabilir.
3) Doruk Otel’in sahibi, 30.000 TL tutarındaki zararının tazminini kimden, hangi gerekçeye dayanarak talep edebilir? Gerekçeli olarak açıklayınız. (10 p).
Doruk Otel sahibinin uğradığı zarar, “salt malvarlığı zararı”dır. Türk-İsviçre hukuklarında objektif hukuka aykırılık teorisi kabul edilmektedir. Buna göre, hukuka aykırılıktan söz edebilmek için belirli bir menfaatin korunmasına yönelik bir normun ihlali gerekir. Mutlak haklar genel koruma normları ile güvence altına alındığı için, bu hakların ihlali, yani şahsa ve şeye verilen zararlar daima hukuka aykırıdır. Şahsa ve şeye verilen zararla dışında kalan menfaatlerin ihlalinin hukuka aykırı nitelik taşıması için, bu menfaatleri koruyan özel bir koruma normunun ihlali gerekir. Somut olayda Doruk otelin uğradığı türden zararlara karşı koruma getiren bir norm söz konusu olmadığı için, otel sahibi 30.000 TL tutarındaki zararının tazminini kimseden talep edemeyecektir.
SORU II: Sanat Galerisi sahibi İrem, resim meraklısı Ecem'e gönderdiği mektupta, ünlü ressam İbrahim Balaban'ın "Köroğlu" adlı tablosunu 25.000 TL'na satabileceğini bildirir. Ecem, gönderdiği faksla teklifi kabul eder ve aynı gün satım bedelini mektupta kendisine bildirilen hesap numarasına havale eder. Faksı alan İrem, hemen Ecem'i telefonla arayarak, bir yanlışlık olduğunu, "Köroğlu" adlı tabloya hiç bir zaman sahip olmadığını, gönderdiği mektupta kastettiği tablonun aynı ressamın “Keloğlan” adlı tablosu olduğunu belirtir.
1) Olayda ne tür bir hata söz konusudur? Bu tür bir hata sebebiyle sözleşmenin iptali mümkün müdür? Gerekçeli olarak açıklayınız. (10 p.).
Olayda bir beyan hatası türü olan “sözleşmenin konusunu oluşturan şeyde hata” söz konusudur. Bu tür hatalar kanun hükmü gereği esaslı hata olduğundan sözleşmenin iptali mümkündür.
2) İrem’in düştüğü hatanın sözleşmenin geçerliliğine etkisine ilişkin olarak ileri sürülen görüşleri açıklayınız. (9 p.).
İrade sakatlıkların sözleşmenin geçerliliğine ilişkin olarak “geçersizlik teorisi”, iptal teorisi” ve “kısmi geçersizlik” teorileri ortaya atılmıştır. Bu teorilerin ana hatları itibariyle açıklanması gerekmektedir.
3) Sözleşmenin sona erdirilmesi durumunda, Ecem, ödediği satım bedelinin iadesini hangi hukuki gerekçeye dayanarak talep edebilir? Bu konuda doktrinde ileri sürülen görüşleri de belirterek açıklayınız. (6 p.).
Geleneksel anlayış, İptal durumunda iade talebinin hukuki dayanağına ilişkin olarak, hukuki sebebe bağlık ve soyutluk ilkelerine göre sorunu ayrı ayrı değerlendirmektedir. Bu hususların kısaca açıklanması gerekmektedir. Ancak iade konusu edim para olduğu için, geleneksel anlayış çerçevesinde iadenin hukuki dayanağını sebepsiz zenginleşme hükümleri oluşturacaktır.
Son yıllarda savunulan başka bir görüşe göre ise, irade sakatlığı nedeniyle iptal halinde de iadenin sözleşme hukuku kurallarına göre gerçekleşmesi gerekir.
4) Ecem, “Keloğlan” isimli tablo için de aynı bedeli ödemeye hazır olduğunu bildirirse ortaya nasıl bir hukuki durum çıkar? Gerekçeli olarak açıklayınız. (10 p.).
BK.m. 25 hükmüne göre, hata nedeniyle iptal hakkı dürüstlük kuralına aykırı olarak kullanılamaz. Özellikle, muhatap, hataya düşen tarafın kastettiği sözleşmeyi de ifaya hazır olduğunu bildirirse sözleşme iptal edilemeyecektir. Muhataba tanınan bu hak “karşı yenilik doğuran hak” olup, hataya düşen tarafın sözleşmeyi iptal etmesine engel oluşturmaktadır. Dolayısıyla Ecem Karşı yenilik doğuran hakkını kullandığı takdirde, İrem sözleşmeyi iptal edemeyecektir.
SORU III: On dokuz yaşındaki tenis yıldızı Ilınsu, sponsorluk anlaşmaları yapma yetkisini Alican’a vermiştir. Menajerliğini yaptığı sporcular adına sponsorluk anlaşmaları yapmak için bir süreden beri Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Alican, uzun müzakereler sonucunda Ilınsu’nun giyeceği giysi, ayakkabı ve kullanacağı raketlere ilişkin olarak ünlü spor malzemesi üreticisi (N) firması ile anlaşır. Alican, kazançlı bir anlaşma yapmanın verdiği mutlulukla kaldığı otele döndüğünde, otel görevlisi kendisine Ilınsu’nun gönderdiği faksı iletir. Ilınsu gönderdiği faksta, Amerikan üreticilerinin malzemelerini kullanmak istemediğini belirtmekte ve bu firmalarla anlaşma yapmasını yasaklamaktadır.
1) Ilınsu’nun, herhangi bir haklı nedene dayanmaksızın, Alican’ın Amerikan firmaları ile anlaşma yapmasını yasaklaması, hukuken mümkün müdür? Gerekçeli olarak açıklayınız. (10 p.).
BK.m.34/II hükmüne göre, hukuki bir işlem ile verilen temsil yetkisinin her zaman geri alınması mümkündür. Bu hüküm emredici nitelikte bir hükümdür. Temsil yetkisinin geri alınması için bir gerekçe gösterilmesine de gerek bulunmamaktadır. Dolayısıyla Ilınsu’nun Alican’ın Amerikan firmaları ile sözleşme yapmasını yasaklaması geçerlidir ve Alican’nın bu husustaki temsil yetkisini sona erdirir.
2) Alican’ın (N) firması ile yaptığı anlaşma Ilınsu’yu bağlar mı? Neden? Gerekçeli olarak açıklayınız. (5 p.).
BK.m.37 hükmüne göre, temsilci temsil yetkisinin sona erdiğinden kusuru olmadan haberdar olmamış ise, yaptığı işlemler temsil edileni veya haleflerini bağlayacaktır. Üçüncü şahsın yetkinin ortadan kalktığını bildikleri durumlarda bu esas uygulanmaz. Olayda Alican, temsil yetkisinin geri alındığından veya sınırlandırıldığından kendi kusuru olmaksızın haberdar olmadığı için, yaptığı sözleşme Ilınsu’yu bağlayacaktır.
3) Yukarıdaki olayda Alican’ın (N) firması ile anlaşma yapmadan Ilınsu’nun gönderdiği fakstan haberdar olduğunu varsayalım: Alican’ın, Ilınsu’nun gençlik heyecanı ile ani kararlar verdiğini ve birkaç gün geçtikten sonra fikrini değiştireceğini düşünerek, faksa rağmen, (N) firması ile yapacağı sözleşme Ilınsu’yu bağlar mı? (5 p.).
Bu ihtimalde Alican temsil yetkisinin sona erdiğini bildiği için, yetkisiz temsilci konumundadır ve yaptığı sözleşme icazet vermediği takdirde Ilınsu’yu bağlamayacaktır.
4) Bir önceki soruya vereceğiniz cevaba göre, Alican ile (N) şirketi arasındaki ilişkide söz konusu olabilecek hukuki sonuçları gerekçeli olarak açıklayınız. (10 p.).
Yetkisiz temsil durumunda, yetkisiz temsilci, işlemin geçersiz olması nedeniyle üçüncü şahsın uğradığı menfi zararları tazminle yükümlü olacaktır. Yetkisiz temsilci temsil yetkisinin bulunmadığını biliyorveya bilmesi gerekiyorsa üçüncü şahsın müspet zararlarını da tazminle yükümlü olur. Yetkisiz temsilci, temsil yetkisinin olmadığını karşı tarafın bildiğini veya bilmesi gerektiğini ispat ederse tazminat ödeme yükümlülüğünden kurtulur.
Bu esasları olaya aktardığımızda: Alican temsil yetkisinin kaldırıldığını bildiğinden, Amerikan Firmasının müspet zararını tazminle yükümlü olacaktır. Alican bu tazminat yükümlülüğünden sadece Amerikan Firmasının bu durumu bildiğini veya bilmesi gerektiğini ispat ederek kurtulabilir. Soruda Amerikan firmasının bu anlamda bir kusurunun bulunduğunu gösteren herhangi bir bilgi yer almamaktadır.
2/B-BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER-VİZE SINAVI (12.01.2011)
(Sınav Süresi: 75 Dakika)
SORU I: Kalender Holding, Türkiye’nin inşaat işleriyle uğraşan en büyük holdinglerinden biridir. Kalender Holding yönetim kurulu, Şubat ayında çok büyük bir ihaleye katılmaya karar verir. Holding için bu ihaleyi kazanmak hayati bir önem arz etmektedir. Bu nedenle ihaleye katılacak olan diğer rakip firmalara bilgi sızdırılmaması ve rakip firma elemanlarının da holding binasına girerek ihaleye ilişkin ipuçlarına ulaşamaması için yeni bir güvenlik şirketiyle anlaşmaya karar verirler. Yönetim Kurulu uzun araştırmalardan sonra Kuşuçurtmaz Güvenlik Şirketi’nde karar kılar. Kuşuçurtmaz Güvenlik Şirketi elemanlarından Hulki, şirketin en deneyimlilerinden olduğu için Holding’in yönetim katına verilir. İhaleye hazırlık süreci devam ederken, Hulki, Holding yönetici sekreteri Pelinsu’ya gizli bir ilgi beslemeye başlar. Bir gece Pelinsu iş yoğunluğu nedeniyle Holding’de geç saatlere kadar çalışmak zorunda kalır. Hulki ise bir yandan silahını temizler, bir yandan da Pelinsu’yu hayran hayran izlerken, silahını temizlediği bezle tetiğe fazla bastırır ve silah patlar. Kurşun Pelinsu’nun böbreğine isabet eder. Hulki hemen bir ambulans çağırarak Pelinsu’yu hastaneye yetiştirir. Ameliyat esnasında da hastaneden ayrılmaz. Yaralama olayının nasıl gerçekleştiğinden henüz haberdar olmayan Pelinsu’nun annesi Hülya Hanım, kızını zamanında hastaneye yetiştiren Hulki’ye teşekkür eder ve aralarında koyu bir sohbet başlar. Hulki, Hülya’nın samimiyetinden de aldığı cesaretle, Pelinsu’ya karşı duyduğu hislerden söz açar. Hülya, bunu duyar duymaz yüzündeki gülümseme aniden kaybolur ve Hulki’ye, kızının profesyonel bir iş kadını olduğunu, onun bir güvenlik görevlisiyle asla işi olmayacağını son derece sert bir dille söyler. Bu sözlere çok sinirlenen Hulki silahını ateşleyerek Hülya’yı öldürür. Bu talihsiz olayın ardından Hülya’nın ileri aşamada bir kanser hastası olduğu ve bir kaç aylık ömrü kaldığı ortaya çıkar.
Pelinsu iki ay süren tedavinin ardından taburcu olur. Tedavi masrafları 15.000 TL tutarındadır. Tedavisi uzun sürdüğü için aylar öncesinden büyük bir hevesle yaptırmış olduğu ve 10.000 TL ödediği Maldiv adalarındaki süper lüks bungalov rezervasyonunu da kullanamamıştır.
1) Pelinsu’nun yaralanmasından kimler hangi gerekçeyle sorumludur? Sorumluluğun şartlarını ve sorumluluktan kurtulma imkânının mevcut olup olmadığını belirtiniz. (20 p.).
2) Hülya’nın ölümünden kimler hangi gerekçeyle sorumludur? Sorumluluğun şartlarını ve sorumluluktan kurtulma imkânının mevcut olup olmadığını belirtiniz. (10 p.).
3) Hulki’nin, Hülya’nın kısa zamanda kanser nedeniyle hayatını kaybedeceğini ileri sürerek sorumluluktan kurtulup kurtulamayacaklarını gerekçeli olarak açıklayınız. (10 p.).
4) Pelinsu, somut olayda hangi zararlarının tazminini talep edebilir? Gerekçeli olarak açıklayınız. (20 p.).
SORU II: Yavuz yılbaşı gecesini arkadaşlarıyla bir lokantada geçirmeye karar verir. Son derece keyifli bir gece geçiren Yavuz, saatler 12’yi gösterdiğinde arkadaşlarıyla vedalaşır ve diğer bir grup arkadaşının yanına gitmek üzere lokantadan ayrılır ve arabasına biner. Yeni yıla girmiş olmanın verdiği keyifle şarkılar söyleyerek Park Caddesi’ne doğru seyrederken direksiyon hâkimiyetini kaybeder ve arabası takla atarak yan yana dizilmiş olan lokantalardan ilk sıradakinin bahçesine düşer. Yavuz hafif sıyrıklarla kazayı atlatır. Ancak lokantanın ünlü bir mimar tarafından tasarlanan 30.000 TL değerindeki bahçe duvarı yıkılır; ayrıca yılbaşı gecesi için yurtdışından özel olarak getirtilen 20.000 TL değerindeki Noel Baba ve kızak çeken geyik heykelleri ile dev yılbaşı ağacı tuzla buz olur. Yavuz’un defalarca özür dilemesine karşılık lokanta sahibi Ahmet bu duruma çok sinirlenir. Yavuz’a derhal kendisine uğramış olduğu zararlara karşılık 100.000 TL’lik borç senedi imzalayıp vermesini, aksi takdirde bu gecenin karakolda sona ereceğini söyler. Yavuz her ne kadar Ahmet’in uğradığı zararın 100.000 TL olmadığını söylese de, Ahmet müşterileriyle ilgilenmek zorunda olduğunu, gecesinin zaten mahvolduğunu, müşterilerini daha fazla tedirgin etmemesini söyler. Senedi imzalamamakta biraz daha direnirse karakolu arayıp olanları bir bir anlatacağını, imzalayıp sessizce giderse bu olayın unutulacağını da hatırlatmayı ihmal etmez. Yavuz çaresiz bir şekilde 100.000 TL’lik bir borç senedini imzalar ve Ahmet’e verir. Yavuz ertesi sabah uyandığında Ahmet’e boyun eğdiği için kendisine çok kızar.
1) Yavuz, Ahmet’e vermiş olduğu senette ifadesini bulan sözleşmeyi irade sakatlıklarından hangisine dayanarak iptal edebilir? Bunun için gerekli şartların somut olayda mevcut olup olmadığını da inceleyerek gerekçeli olarak açıklayınız. (25 p.).
2) Söz konusu irade sakatlığının sözleşmenin geçerliliğine etkisine ilişkin olarak ileri sürülen görüşleri açıklayınız. (15 p.).
BORÇLAR HUKUKU I-FİNAL SINAVI (10.01.2012)
(Sınav Süresi: 100 dk.)
SORU I: Pelinsu ve Muratcan çifti, uzun süredir iş bulamayan kızları Ilınsu’nun mutsuz olmasına daha fazla dayanamaz ve ona Ankara’nın yeni gözde semti Çukurambar’da bir kafe açmaya karar verirler. Ilınsu, kafenin mutfağının tasarımı için bu konuda uzun yıllarca tecrübesi olduğunu ve isim yaptığını düşündüğü iç mimar Gülendam ile 20.000 TL’ye anlaşır. Kafenin diğer kısımlarını tamamen kendi zevkine göre döşemek isteyen Ilınsu, masa ve sandalyeleri İtalya’da ünlü bir mobilyacıdan masa ve sandalye ithal eden Sedia Mobilya’dan almaya karar verir. Ilınsu 10 masa ve 40 sandalye seçer ve satım bedeli olan toplam 60.000 TL’yi peşin olarak öder. Her şeyi mükemmel bir şekilde planladığını düşünen Ilınsu, kısa zamanda yanıldığını anlar. İlk önce, iç mimar Gülendam’ın bu sektörde uzman olmadığını, iç mimarlık bölümünden 5 ay önce mezun olduğunu öğrenir. Kafenin açılışını 1 Şubat’ta yapacağını birçok yazılı ve görsel medya kuruluşuna duyurmuş olan Ilınsu, 31 Ocak’a gelindiğinde hala masa ve sandalyelerin teslim edilmemiş olması sonucunda iyice paniğe kapılır. Hemen Italya’daki aynı mobilyacıyla çalışan başka bir mobilyacıya giderek, ertesi günkü kafe açılışını masa ve sandalye olmadan yapamayacağını söyler ve beğenmiş olduğu 10 masa ve 40 sandalyeden stoklarında olup olmadığını sorar. Mobilya dükkânının sahibi İsmet, stoklarında istenilen sayıda masa ve sandalye bulunduğunu ancak bunun Ilınsu’ya biraz pahalıya patlayacağını söyler. Çaresiz kalan Ilınsu, daha önce 60.000 TL ödemiş olduğu masa ve sandalyeleri bu sefer 140.000 TL’ye satın alır. Açılıştan bir süre sonra, başına gelen tersliklerden bunalan Ilınsu, mülkiyeti kendisine ait olan kafeyi bir an önce satıp kurtulmak ister ve bunun için avukatı Derya’ya temsil yetkisi verir.
1) Ilınsu, Gülendam ile yapmış olduğu sözleşmeyi hangi hukuki gerekçeye dayanarak iptal edebilir? Borçlar Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu açısından ayrı ayrı değerlendirerek gerekçeli olarak açıklayınız. (10p.).
Olayda Ilınsu, Gülendam’ın kimliğinde değil, özelliklerinde hataya düşmüştür. Sözleşmenin karşı tarafının özelliklerinde hataya düşülmesi bir beyan hatası değil, saikte hatadır. Dolayısıyla Ilınsu saikte hatanın şartlarının mevcut olması kaydıyla sözleşmeyi iptal edebilecektir. Ancak yeni Türk Borçlar Kanununun 31.maddesinde karşı tarafın özelliklerinde hataya düşülmesini de beyan hatası hallerinden biri olarak düzenlemiştir. (NOT: doğru cevap için madde numarası zikredilmesi şart değildir.).
2) Ilınsu, İsmete karşı hangi haklara sahiptir ve bu haklarını hangi süre içerisinde kullanabilir? İlgili hukuki kurumun şartlarını da belirterek Borçlar Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu açısından ayrı ayrı değerlendirerek gerekçeli olarak açıklayınız. (20 p.).
Olayda Gabin söz konusudur. Bu nedenle gabin kavramı ve şartları hakkında bilgi verilmesi gerekmektedir. Burada gabinin sübjektif şartlarından zor durumda kalma hali gerçekleşmiştir.
Borçlar Kanununda gabine uğrayan kişiye sadece iptal hakkı tanınmıştır ve bu hakkın sözleşmenin kurulmasından itibaren bir yıl içinde kullanılması gerekir.
Yeni Türk Borçlar Kanununda gabine uğrayan kişiye sözleşmeyi iptal etme hakkı yanında seçimlik olarak edimler arasındaki aşırı oransızlığın giderilmesini talep etme hakkı da tanınmıştır. Ancak bu hakların düşüncesizlik veya deneyimsizliğin öğrenildiği; zor durumun ortadan kalktığı andan itibaren bir yıl her halde sözleşmenin kurulmasından itibaren beş yıl içinde kullanılması gerekir.
3) Derya’nın kafeyi kendisi için satın alması mümkün müdür? Gerekçeli olarak açıklayınız. (10p.).
Olayda temsilcinin kendisiyle işlem yapıp yapamayacağı sorulmaktadır. Temsilci açıkça yetkili kılınmışsa veya bir menfaat çatışması bulunmuyorsa kendisiyle işlem yapabilecektir.
SORU II: Ankara’nın tanınmış işadamlarından olan Vurol Holding’in Başkanı Nurettin, yılbaşı akşamı kızı Mercan’a eşlik etmesi için özel koruması Oğuz’u kızının emrine tahsis eder. Mercan’ın o geceki programı oldukça yoğundur: Öncelikle Filistin Caddesi’nde yemek yenecek, ardından da Eskişehir yolunda yeni açılan Düş Kahvesi isimli gözde mekânda sabahın ilk ışıklarına kadar eğlenceye devam edilecektir. Oğuz, Mercan’ı Eskişehir Yolu’ndaki gece kulübüne bıraktıktan sonra her zaman yaptığı gibi onu uzaktan uzağa gözlemek için aynı kulübün uzak bir köşesinde yer alan bara oturup kendisine bir içki söyler. O sırada Mercan’ın, daha önce hiç tanımadığı bir gençle kulübün dışına çıktığını görür. Nurettin Bey’in kızına olan düşkünlüğünü bilen ve alkolün de etkisiyle iyice korumacı bir hisse kapılan Oğuz, Mercan’ın hemen arkasından dışarı fırlar, silahını çıkarır ve havaya iki el ateş eder. Kurşunlardan biri, yılın en kazançlı akşamı kulüpte olay çıkmasını engellemek için dışarı fırlayan kulübün sahibi Gamze’nin koluna isabet eder. Kurşun seslerinin yankılanmasının hemen ardından kulübün etrafı yılbaşı gecesi çıkabilecek olay ihtimaline karşı tedbirli davranarak normalden de fazla sayıda ekiple gelen polis arabalarıyla sarılır. O sırada tam da o saatlerde başlayacak olan yılbaşı programlarına katılmak üzere arabalarıyla yeni yeni Düş Kahvesi’ne akın etmeye başlayan müşteriler, polis arabalarının yaptığı denetim sırasında trafiğin durması sebebiyle mekâna bir türlü ulaşamazlar, çoğu evine geri dönmek zorunda kalır. Düş Kahvesi o akşam mekânın büyük ölçüde boş kalması sebebiyle 30.000 TL zarara uğrar.
Düş Kahvesi’nin sahibi Gamze, hemen ambulansla hastaneye kaldırılır ve kolundaki kurşun çıkarıldıktan sonra alçıya alınır. Annesine çok düşkün olan ve onu kimselere emanet etmeye kıyamayan kızı Deniz, o hafta evde kalarak annesine bakar ve onun işlerini görür.
1) Gamze’nin yaralanmasından kimler, hangi gerekçeyle sorumlu tutulabilir? (15 p.).
Oğuz kusura dayanan haksız fiil sorumluluğuna göre( 5p.), Nurettin ise adam çalıştıranların sorumluluğu esasına göre sorumlu tutulacaktır (10 p.). Her iki sorumluluğun da şartlarının ana hatları itibariyle açıklanması gerekmektedir.
2) Düş Kahvesi’nin sahibi Gamze uğramış olduğu 30.000 TL tutarındaki zararının tazminini kimden, hangi hukuki gerekçeye dayanarak isteyebilir? (10 p.).
Düş Kahvesi’nin sahibi Gamze’nin uğramış olduğu 30.000 TL tutarındaki zarar “salt malvarlığı zararı”dır. Türk-İsviçre hukuklarında objektif hukuka aykırılık teorisi kabul edilmektedir. Buna göre, hukuka aykırılıktan söz edebilmek için belirli bir menfaatin korunmasına yönelik bir normun ihlali gerekir. Mutlak haklar genel koruma normları ile güvence altına alındığı için, bu hakların ihlali, yani şahsa ve şeye verilen zararlar daima hukuka aykırıdır. Şahsa ve şeye verilen zararla dışında kalan menfaatlerin ihlalinin hukuka aykırı nitelik taşıması için, bu menfaatleri koruyan özel bir koruma normunun ihlali gerekir. Somut olayda Gamze’nin uğradığı türden zararlara karşı koruma getiren bir norm söz konusu olmadığı için, 30.000 TL tutarındaki zararının tazminini kimseden talep edemeyecektir
3) Gamze evde bir haftalık bakımı için tazminat talep edebilir mi? Gerekçeli olarak açıklayınız. (10 p.).
Olayda bakım zararı söz konusudur. Bakım zararı bir tür normatif zarardır. Türk-İsviçre hukukunda normatif zarar kavramı kabul edilmemekle birlikte, İsviçre Federal Mahkemesi fark teorisine göre bir zarar söz konusu olmadığı halde bakım zararların tazminin talep edilebileceğini kabul etmektedir.
SORU III: Yeni Türk Borçlar Kanununda düzenlenen tehlike sorumluluğunu açıklayınız (25 p.).
BORÇLAR HUKUKU I-BÜTÜNLEME SINAVI
(Sınav Süresi: 90 Dakika)
OLAY: Kırk yılı aşkın bir süredir gecesini gündüzüne katarak oldukça yoğun bir şekilde çalışan Gülendam, emekliliğinde hem dinlenmek hem de çalışma hayatından tamamen kopmamak için bir kafe açıp işletmek ister. Bu kararı doğrultusunda, işlek bir muhitte, kafe olarak işletilmeye uygun satılık bir daire aramaya başlar. Araştırmaları sonucunda bulduğu dairenin fiyatı 350.000 TL olmasına rağmen, Gülendam daire sahibi Ruhi’yle anlaşarak satım bedelini tapuda 150.000 TL olarak gösterir. Daire çok yeni olmamakla birlikte, oldukça iyi durumdadır. Gülendam yalnızca parkeleri değiştirmeye karar verir. Bu konuda birçok seçenek sunan “Armoni Parke A.Ş.” isimli firmayı arayarak renk katalogları ve fiyat üzerinde konuşmak için daireye bir elemanlarını göndermelerini rica eder. Gülendam, “Armoni Parke A.Ş.”den gelen satış elemanı Muhliscan’la fikir alışverişinde bulunarak “İtalyan Koyu Akçaağaç” kodlu parkede karar kılar ve Muhliscan’a bunun kendisine ne kadara mal olacağını sorar. Muhliscan, parke malzemesi ve işçilik ücretlerini hesaplayarak toplam 10.000 TL fiyat çıkarır. Oldukça kaliteli olduğunu düşündüğü parkeler için bu fiyatı uygun bulan Gülendam hemen işe başlanmasını talep eder. İşin hızla ilerlediğini gören Gülendam, kafenin açılışını 1 Şubat’ta yapmaya karar verir. Ancak açılışın yapıldığı 1 Şubat günü, Gülendam’ı kötü bir sürpriz beklemektedir: Kafenin de üzerinde bulunduğu caddede yer alan Nuri’ye ait benzin istasyonunda patlama meydana gelmiş ve o sırada oradan geçerek Gülendam’ın açılışına gelmeye çalışan arkadaşı Pelinsu yaralanarak hastaneye kaldırılmıştır. Benzin istasyonunun etrafını sararak güvenlik tedbirleri almaya çalışan polis ve itfaiye ekipleri ana caddeyi bloke ettiğinden, aynı cadde üzerinde yer alan Lacivert Restoran’ın girişi de saatlerce kapalı kalmış ve restoran müşteri kabul edememiştir. Lacivert Restoran bu nedenle 8.000 TL zarara uğramıştır. Bütün bu olayların ardından şoka giren Gülendam, açılışın ertesi günü Muhliscan’dan aldığı telefonla daha da sarsılır: Muhliscan, Gülendam’a vermiş olduğu fiyatı “Türk Koyu Akçaağaç” kodlu daha ucuz olan parkeyi esas alarak hesapladığını fark etmiştir. Oysa “İtalyan Koyu Akçaağaç” parkeler ile döşemenin fiyatı gerçekte 15.000 TL’dir.
1) Gülendam ve Ruhi arasındaki satım sözleşmesi geçerli midir? Gerekçeli olarak açıklayınız. (30 p.).
2) “Armoni Parke A.Ş”, sözleşmeyi hangi hukuki gerekçeye dayanarak iptal edebilir? Bunun için gerekli şartları da belirterek gerekçeli olarak açıklayınız. (15 p.).
3) Pelinsu’nun uğramış olduğu zarardan kim, hangi hukuki sebeple sorumludur? (Sorunu sadece yeni Türk Borçlar Kanunu açısından ve ilgili hukuki kurumun şartlarını da belirterek inceleyiniz). (40 p.).
4) Lacivert Restoran uğramış olduğu 8.000 TL tutarındaki zararının tazminini kimden, hangi hukuki gerekçeye dayanarak isteyebilir? Gerekçeli olarak açıklayınız. (15 p.).